Çocuk ve kaydettirmek kelimeleri bir arada bulunduğunda, teamülde okul için kullanılan kelimelerdir. Çocuk okula kaydettirilir. Medreseye kaydettirilir. Ebeveynin en tabii görevlerinden biri de şüphesiz çocuğunu ‘Bir okula kaydettirmektir.’ Son zamanlarda bu kaydettirme, ‘iyi bir okula kaydettirme’ şeklinde telaffuz edilmeye başlanmıştır. Toplum git gide, ebeveynlik görevinin önemli bir bölümünü bu kavrama daraltmaya doğru ilerlemektedir. Âdeta ‘iyi bir okula kaydettirmek’, hatta ‘okula kaydettirmek’, çocuk için de ebeveyn için de gerekenin yapılmış olmasını yansıtmaktadır. İyi bir okula kaydettirilen çocuklar, kurtulanlar ve yükselenler olmakta, iyi bir okuldan nasibi olmayanlar ise yetişmekten ve yükselmekten mahrumları temsil etmektedirler.
Toplumun okul ve diploma merakının, tamamen yanlış kabul edilmesi de gerekmiyor şüphesiz. Okul ve diplomanın temsil ettiği sosyal temsil gücü büyük oranda gerekli ve tabii bir ihtiyaçtır. Bilhassa mü’min bir ailenin, çocukları için eğitim ve okul endişesi taşımaları, okullar arasında tercihte bulunmaları onların vazifeleri arasındadır. Fakat okul ve diplomadan vereceğinden fazlasını beklemek doğru değildir. Okulun verecekleri bellidir. Ve asla okulun verebilecekleri arasında bir annenin verebilecekleri yoktur. Hiçbir bilgi ve eğitim, bir çocuğun izlediği annesi kadar tabii ve müessir değildir. Anne kadar ‘iyi okul, iyi öğretmen’ kim olabilir?
Annelerin, anneliklerini ikinci plana itebilecek işlerle meşguliyetleri bugün aileleri iyi okul arayışına sevk etmiş ise ortada düzeltilmesi gereken bir hata vardır. Bu hatanın düzeltilmesi, çocukların iyi okullara gönderilmesi ile mümkün olmayacaktır. Çocuklar için iyi okul arayışından önce onların anneleri için iyi evler, kıblegâh evler tesis edilmeli ve çocuklar acilen evlere kaydettirilmelidir.
Annelik ve annenin yoğunlukla temsil ettiği aile, mücerret bir kutsiyet noktası olarak görülmekle yeterli bir takdir görmüş olmaz. Hadisi şeriflerdeki ifade ile ‘çocuklarımız için iyi bir tarla’ durumunda olan annelerin, o anneleri barındıran ailelerin, çocuklarına ait sorumluluklarını ikinci kurumlara yani okullara hatta medreselere yüklemeleri, kimseyi nesil yetiştirme sorumluluğundan kurtaramayacaktır. Eğer maksat, çocukların diploma sahibi olacak kadar öğrenmeleri ise o takdirde okul yeterli olabilir. Ama meselemiz insanın hak ettiği makama uygun bir nesil yetiştirmekse ilk okul ev, ilk öğretmen de anne olmalıdır.
Anneler, anneliğin doğumla beraber başlayan bir öğretmenlik olduğunu idrak ettikten sonra, anneliğin üstünde bir işi iş olarak kendileri için benimsemeyerek öğretmenliklerine ihtimam gösterirlerse o takdirde bizim çocuk eğitimimiz önemli oranda rahatlamış olacaktır. Hangi okul diye bir arayış içine girmeden herkes çocuğunu, öğretmeni anne olan evine kaydettirerek, eğitim için en uygun olanı yapmış olacaktır. Herhâlde dinimizin anneyi bezediği onca tazim ve ihtiram, sadece doğurmuş olmaktan ötürü değildir. Doğurmak ve eğitmek beraber olduğunda annenin anneliği, mükemmellik seviyesine yükselecektir.
Evlerimizde anneliğin değer ve etkinlik olarak yükselmesine mani olan ne varsa biz onu, eğitimin engelleri olarak görebiliriz. Annelerin annelik dışındaki meşguliyetlerinin umumiyetle ‘çocuklar için’ diye adlandırarak aklanmış olunmuyor.
Elbette çaresiz değiliz. Umudumuz sönmüş değildir. Yoğun ve yorgunuz ama alternatifsiz değiliz.
Evler kıblegâh evler, anneler de ilk ve tek öğretmenler olarak yerini alsın. Böylece aile, sözü edilip de bir türlü gerçekleştirilemeyen kutsiyetine kavuşsun. Eşler birbirlerinin huzur membaı olsun. Helal ve haramların dikkate alındığı, ibadetlerin saat gibi işlediği yuvalar olsun. Sılayırahimin Allah’ın kesin emirlerinden bir emir olarak görüldüğü ve icra edildiği bağlar kurulsun. Komşuluğun dinle ilgili görüldüğü, kul hakkının kılıçtan keskin kabul edildiği idraki yerleşsin. Anneler babalar sabrı kuşansın. Erkekler yerlerine, kadınlar da yerlerine otursun. Eşya, eşya kadar değerli tutulsun; insan da insan kadar. İnsan insan olsun, kulluğunu bilsin.
Anneler anneliklerine kavuşunca çocuklar için kayıt sorunu da çözülmüş olacaktır. Bütün çocuklar vakit geçirilmeden evlerine kaydettirilmeli, annelerine teslim edilmelidirler. Tabii olan budur. Allah’ın emri de budur.