Cihat, Allah için, Allah’ın dinini ve sözünü en üstün yapmak için çalışmaktır. Ordularla yapıldığında da, bal damlatan dillerle yapıldığında da cihat cihattır. Vadilerdeki de cihattır salonlardaki de. Allah’ın dini en üstün olduktan sonra, hüküm Allah’ın hükmü olarak uygulandıktan sonra bu sonuca götüren her iş cihattır. Bunu gerçekleştiren de mücahittir.
Bedir’dekiler mücahittiler, Uhud’dakiler mücahittiler, Hendek’tekiler mücahittiler. Cihadı en güzeli ile yaptılar, en üst makamdan yaptıklarına onay aldılar. Allah onlardan razı olsun. Yaptıkları iş, küfrün belini büktü, imanı yükseltti. Allah’ın adı en yüce oldu onların yaptığı ile. Yesrib’e gidip orada henüz yeni inmekte olan Kur’an’ı kalplere nakşeden Mus’ab da mücahitti. En üstün cihadı en güzel şekilde yaptı. Kur’an’ı, damar damar kalplere yerleştirdi. Yesrib, cahiliyenin yaşandığı bir köy iken, imanın devletleştiği bir nurlu medeniyet merkezine dönüştü.
Mü’min, Allah’ı zikretmek ve zikredilmesi için gayret etmekle yükümlüdür. Bütün mü’minler bu yükümlülük altında bulunmaktadırlar. Herkes, taşıdığı bu sorumluluğunun gereği olarak gayret ettiği kadar değerli olacaktır. Kuran’ın okunan her âyeti, tatbik edilen her emri Allah’ın adının yücelmesidir. Peygamber aleyhisselamın uygulanan her hadisi, onu gönderen Allah’ın adının yücelmesidir. Kur’an okuyan, onun hükümlerinden birini tatbik eden de, Allah’ın adını yücelttiği için mücahittir. Namaz emri uygulanırken namaz cihadı, ilimle meşgul olunurken de ilim cihadı yapılmış olmaktadır. Haramların yayılmasına karşı direnen, helalleri diri tutan da en iyi işi yapan durumundadır. Helaller yayılıp güçlendikçe, onları helal eden Allah’ın adı yücelecektir. İşlenen her haram da üstü örtülmüş bir helaldir.
Namaz vakti namazın, Ramazan’da orucun, Zilhicce ayında haccın ‘o anın işi’ olduğu gibi, yaşanan zaman hangi ihtiyacı öne çıkarıyorsa cihat onu yapmaktır. Mücahit de, kendisinden bekleneni, beklenen zamanda yapandır. Sabah namazı vaktinde namaza durmak, Allah’ın adının yüceltilmesi olarak yapılacak en önemli görevdir. Sabah ezanına icabet eden de, Allah yolunda yapılacak en önemli işi yapan biri olarak o anın mücahidi olmuştur. Cehalete karşı Kur’an ilmi ile donanan da o pencereden bakıldığında göze çarpan mücahittir. İnsan nerede nefes alıyorsa o nefesin, Allah için alınıp verilmesidir mü’minden beklenen. Hem kendi nefeslerini hem de alınıp verilen bütün nefesleri bu süzgeçten geçirmek gayedir.
Liberalizmin içlere sindirildiği bir zamanda kendisini dini ile mukayyet gören ve hürriyeti Rabbine kulluk olarak anlayan mü’min genç, zamanın en yiğit mücahididir. Allah korkusunu her an hisseden, haramlardan kaçınmaya muvaffak olan, kimsenin görmediği yerde kendisini Allah’ın gördüğünü görebilen genç kadın ve erkek, şeytan ordularının karşısında yıkılmayan bir mücahittir elbette.
İffetin muhafazası, ahlâkın aktif tutulması, faziletlerin yayılması Allah’ın emirlerindendir. Allah’ın emirlerinin yerine getirilmesi ve yasaklarının da yok edilmesi ise Allah’ın adının yüce tutulması, dininin son söz olmasıdır. Ebu Cehil’in orduları karşısında ya da bir ekran karşısında, nerede olursa olsun din adına ve dine göre yapılan her iş, söylenen her söz, dinlenen her konuşma neticede cihat havuzuna toplanacaktır.
Zaman internet zamanı ise cihat da internetle yapılacaktır. Onun ağlarına takılmayan, onu helalde kullanan, helale hizmet ettiren, zamanının cihadını yapmıştır, mücahittir.
Zaman, paranın ilahlaştırıldığı bir zaman ise imtihanlar da onunla yapılacak demektir. Şeytan odur, nefis odur. Sabır ondan izlenecektir, zühd onda olacaktır. Takvanın işareti onunla belli olacaktır. İnsanlar parayı hayat yaptı iseler, mü’min de Rabbine giden yolların ondan geçeceğini anlamış olmalıdır: Mücahit, para kazanan, kazandığını harcayan ama parasına esir olmayandır.
Mücahit, gözün kirletildiği yerde gözünü koruyan, kulağa çirkinliğin doldurulduğu yerde kulağını koruyan, dilini tutup haktan başkasını konuşmayandır. Eli temiz olan, ayağı düz basan mücahittir. Çünkü cihat, kulluğun hakkını vermektir. Ne zaman hangi hak gerekiyorsa onu yaparak cihat icra edilmiş olacaktır.