SORU:
Selamünaleyküm hocam. Ankara’da ikamet ediyoruz. Oğlum, İmam Hatip Ortaokulu 6. sınıfa geçti. Biz de oğlumuzun hafızlık eğitimi alması yönünde ailecek aldığımız karar ve daha da önemlisi kendi kararı ile Ankara ….. Kur’an kursuna yaz tatilinden itibaren göndermeye başladık. Şuanda okulları açılalı 3 hafta oldu ve kurs hocası hafızlık yapabileceği yönünde bilgilendirmesiyle şu anda kursa devam ediyor. Okulunu 1 yıl dondurduk. Kursta yatılı kalıyor ve cumartesi öğleden sonra ve pazar gününü de kapsamak kaydıyla eve geliyor. Ama sürekli mutsuz… Hocalarının sert davrandığından, büyük abilerinin hocalarından dayak yediğinden, arkadaşlarının kendine kötü davrandığından, ezberleyemediğinden bahsediyor. Annesinin ve benim motivasyon konuşmalarımızla haftaya başlıyor ama akşam telefonla arayarak ağlıyor…
Hocam affınıza sığınarak paylaşıyorum ama ne yapacağımızı bilemedik. Bize öneriniz olur mu? Çok sağ olun.
CEVAP:
Selamünaleyküm.
Değerli kardeşim,
Öncelikle sizi ve çocuğunuzun annesini tebrik ederim. Mübarek bir niyet ve amel içindesiniz. Emin olunuz ki, çocuğunuz hafız olsa da olmasa da siz kazanırsınız. Öyle bir kazanırsınız ki, belki siz hafız olsa idiniz o kadar kazancınız olmazdı. Rabbimiz bize, niyetlerimizin ve himmet ettiğimiz, uğrunda hırpalanmaya razı olduğumuz şeylerin karışlığını verecektir. Allah niyetinizi müberek etsin.
Değerli kardeşim,
Beş yaşında hafızlık için rahleye oturtulmuş bir çocuk ve onlarca hafız yetiştirmek için gayret etmiş bir kardeşiniz olarak size bunları yazıyorum. Lütfen sözlerimi dikkatli okuyup anlamaya çalışınız. Elbette en iyi bilgiyi bilen, bildiğinde yanılmayan biri değilim. Ben de sizin gibi, çocukları üzerinde emelleri olan bir kardeşinizim ama öyle veya böyle tam elli bir yıldır, bu dertlerle yoğruluyorum elhamdülillah. Bir kardeşiniz ve sizin için biiznillah hayrı düşünen biri olarak beni anlamaya çalışın. Özellikle şunu bilmenizi isterim:
Hafızlık, bir anne babanın evladına yapabileceği en büyük yatırımlardan biri belki de en değerlisidir. Bunda da şüphe yoktur. Yalnız her çocuğun, hafızlık için uygun olduğunu söyleyemeyiz. Hafızlık farklı bir zeka gerektirmektedir. Yavrunuz zeki olduğu hâlde dahi hafızlık için uygun olmayabilir. Buna bir de sizin çocuğunuzu bugüne kadarki yetiştirme tarzınız da, onu evi dışında bir yerde açmayan çiçeğe dönüştürmüş olabilir. Zeka ve şahsiyet farklılığı birleşince de hafızlık zorlaşabilir. Mevcut Kur’an Kurslarımızın da ne yazık ki, Kur’an’ımızın azametine endeksli kurumlar olduğunu söyleyemeyeceğim. Bu da ayrı bir sıkıntıdır.
Değerli kardeşim,
Çocuğu bizzat görmediğimiz için net söyleyemeyeceğim ama bahsettiğiniz tarz, hafızlığı yapamayacağını, yapsa bile sizi ve kendisini yıpratabileceğini göstermektedir. Kurstaki görevliler hakkında söyledikleri, onun vehmettiği şeyler de olabilir, gerçek de olabilir.
Netice olarak size tavsiyem şudur:
Hafızlık bilen mü’min bir psikolog bulabilirseniz onunla istişare edin. Bu istişarenin size ve çocuğa faydası olur. Daha sonra bu durumu, kursun görevlileri ile özellikle görüşün. Eğer görevlilerde çocuğun şikayet ettiği haşinliği görürseniz, gelişmeyi müftülüğe iletin. Böylece bir yanlışı önlemiş olursunuz.
Çocuğun şikayetleri yerinde değilse çocukla cedelleşmeyin, onu daha fazla yıpratmadan okuluna geri götürün. Böylesi sizin moraliniz ve onun kişiliği için daha doğruca olur. İleriki dönemlerde yeniden hafızlık yapması da hayal olmaz. Eğer her şeye rağmen devam etsin tarzında bir yol izlerseniz, korkarım çocuğunuz namazı da kaybedebilir ileride.
Allah yardımcınız olsun. Allah’a sığının, namazlarınızın ardından bu imtihanda size yardım etmesi için çokça dua edin.
Sakın bu durumu, çocuğunuz hakkında ‘bitti, yandı, helak oldu’ gibi bir mantıkla görmeyin, yanlış yaparsınız. Şeytana yardım etmeyin sakın! ‘Bu bir deneme idi, başarılı olamadı, bir dahakilerini deneyeceğiz’ demeye çalışın. Hafızlık onca büyüklüğüne rağmen İslam/Müslüman demek değildir. Bize ‘Müslüman Çocuk’ lazımdır. Hafız olursa onu başımızın tacı yaparız. Hafız olmasa da ‘Müslüman Çocuğa’ canlar feda olsun, uğruna her şeyimiz feda olsun.
Çocuğu eve geri aldıktan sonra veya bu araştırma sürecinde, bilhassa annesi sertleşip ve ‘gözümüzde bittin, puan kaybettin’ şeklinde bir tepki gösterirse, böyle bir tavır çocuğu bitirebilir. Aman çok dikkat edin. Asıl o zaman çocuğu şeytanın kucağına itmiş olursunuz. Bu da sizi tam analmıyla ‘kaş yaparken göz çıkarma’ hatasına sürükler. Lütfen dikkat edin. Elbette üzüleceksiniz. Bu üzülmek değil, ağalamakla bile unutulamayacak bir kayıptır. Çocuğun olduğu yerde bunu konuşmayın, gelen gidenle bu konuyu gündem yapmayın. Ağlayacaksanız bile, onun olmadığı yerde karı koca ağlayın. O yanınıza girince konuyu değiştirin. Şeytan kaybetsin siz kazanın.
Çocuğa yeni hedefler gösterin. ‘Sen âlim olursun’ diyerek yeni bir çığır açmaya çalışın.
Size dualar ediyorum, sabır diliyorum. Cihadınız mübarek olsun. Sakın yılmayın, yıkılmayın. Diğer çocuklarınızla bu olayı birleştirmeyin. Her çocuk başka bir dünyadır.
Sizi, rahmeti ve ihsanı ile kâinatı kuşatan Allah’a emanet ederim.
Selamünaleyküm.
Nureddin YILDIZ
fb.com/nureddinyildiz
twitter.com/nurettinyildiz
instagram.com/nureddinyildiz