CEVAP:

Müslüman’ın şuraya veya buraya göre bir kimlik belirlemesi gerekmez. Müslüman her yerde Müslüman’dır. Belki bir zaruret yumağı içerisine girdiğinde, o zaruretin şartlarına göre özel bir pozisyon düşünülebilir.

Yaşadığımız topraklardaki İlahiyat Fakültelerini bir ilim merkezi gibi görmeyi makul bulmayız. İlim merkezinden çok şartlar gereği diploması bulundurulması gereken bir merhale olarak görebiliriz. Bugüne kadar bu topraklardaki Mü’minler, İlahiyat Fakültelerinden mezun olanlardan ilim ve önderlik noktasında tam bir istifade edebilmiş değildirler. Oradan yetişenler eğer dışarıdan bir destek almışlarsa ilim ihtiyacını bir noktaya kadar taşımışlardır. Kısaca tavsiyemiz şudur:

– Yalın bir İlahiyat düşmanlığının anlamı yoktur, içini doldurmak mümkün değildir.

– Kör bir İlahiyat teslimiyeti de adı üstünde körlüktür.

– Bu iki çizginin ortası bulunabilir. Diploması ve sağlayacağı sosyal kimlik için İlahiyata gidilir ama orada dışarıdan destekli olarak kalınır.

– Mevcut İlahiyatlar’da bir bayan erkek karışıklığı tehlikesi had safhada vardır. Nefsini korumada gerekli tedbiri alamayacak olanlar gerekiyorsa fakülte okumaktan bile vazgeçebilirler. Evlenerek devam etmek en güzelidir.

– İkinci bir tehlike de, öğretim üyeleri arasındaki akideden fıkha kadar pek çok alanda ulemanın geçmiş birikimini yok sayan edep sınırlarını zorlama girişimidir. Buna batı kültürünün etkisinde kalmışların etki tehlikesi de diyebiliriz.

Bütün bunlarda bir meşreb ile bir Hocaefendi ile bağlantılı olarak bulunmanın faydası olacağını düşünüyorum.

Selamünaleyküm.
Nureddin YILDIZ
fb.com/nureddinyildiz
twitter.com/nurettinyildiz
instagram.com/nureddinyildiz